16 Ekim 2011

Bir hayaldin. Sen hep düşlerimde...
Şimdi sensiz ben toz duman.
Lütfum diye andığım; neredeydin kaç zaman.
Gördüğüm o ilk andan beri,
Ben artık, ben değil.
Aşk ile yanıyorsam,
Ateşim sensin dert değil.

Kaç hataya uğradım ; aşk sandığım, yanıldığım kaç insan.
Kader yarım bıraktığında seninle oldum tamam.
Her güne kattığım EMEK; sığındığım her liman.
Sen dilimde tek duasın; sanki yaşadığım her bir an.

23 Ekim 2010

bu olsun şekli.

Can varya saçlarına konmuş bir kelebek başını çevirsen benden beriye savrulur gider tutamam.
aşk varya ; sana olan aşkım. hergün yediğim azık. 3-5 gün olmasa gerisi ölüm.
anlaşmak senle hergün düğün.
anlatamamak sana bunları cehennem azabı, zulüm.

bak bana gözlerinin iriliğince bak.
görebildiğin kadar bak bana ve gör.
hatırla beni ilk günden bu ana dek. sanki hayatla pazarlık edermişcesine zorlan ve hatırla. her saniyeyi eksik bırakmadan hiçbir anı.
hisset can acısı çekermişcesine hisset "cesur" olanın cesurca olanın yok oluşunu.
seviyorsun beni. dahada sev kendini severmiş gibi. hatta kendinden daha çok sev.

bu sözlerin her birini sanki bir ömre mal olacak gibi oku. defalarca oku. yoruluncaya dek oku. ve bencilce iste benden sevgimi.

Çünkü ben seni böylesine seviyorum. böyle seviyorum. SENİ seviyorum.

26 Şubat 2010

Emek'e... Bal Bebeğime...

Şimdi zamanı sorgular ömrüm. Sensiz geçen zamalarımın o yitip gitmelerin acısını çıkarmak istercesine sevmeli seni. Öylede yapıyorum ya zaten.

Sen kalbimin dengi
Ömrümün rengi,
Her sabah yeniden uyanmaya sebep,
Her gecenin uyuyabilmek için güzel bahanesisin.

Çok dilemelerin ve karanlığın ortasına doğupta açtığım ellerin tam zamanında gelmiş karşılığısın.
Bir adın kabul olmuş duadır sevgilim.

Neler neler değişti seninle. Geçen ömrün güzelleşmiş yanı sensin ve ölü yada diri kalan varlığımın tek aşkı sen ol.

Ne olur kolay sanma seni anlatabilmek. Başlayacağım yer hep ismin oluyor. Ve sana aşık olmadım ben. Biliyorsun beni; ben senin aşka aşık oluşunu sevdim, sevmeyi bilen sevgini sevdim. Bir kalem tuttuğunda satıra döktüklerinde gördüm seni. Ben seni bir kağıt parçasında sevdim ki o andan sonra bir kağıt değildi. Bomboşta olsa bir parçasını koparıp cebimde saklamayı huzur veren bir dua taşırmışcasına sevdim. Seni sen yapan her şeyle SENi sevdim ben. SENİ SEVİYORUM.

Birde ismin; dedim ya başlayacağım yer diye. Önce ismine aşık oldum. Kafamın içinde yankılandı durdu günlerce.
Sonra gözlerin girdi geceme.
Gülüşün düşümü fethetti.
Dualarım sana döndü.
Kalbim gözlerini açtı ve seni gördü ve kavgaya tutuştuk.
Gözlerimin baktığı başka ve çokken kalbimin baktığı sendin. Günüme kattığım başka ve çokken ömrüme yazdığım sendin. Ve ben vazgeçtim gözümün gördüğü, günümün sunduğundan.

Sana geldim. Tüm bir cesaretle, yılmıştım son bir çareyle sana geldim. Sana seni sevmek için geldim. Sana koşarak geldim. Gözlerimle görerek değil kalbimle ışığını takip ederek geldim. Başını omzuma koyduğunda nefesimi kesecek, yanına yaklaştığımda aklımı karıştıracak sen ol diye sana seni sevmek için geldim.

İşte o an gözlerimde görmeye başladı seni. Her gün yeniden günüme katmak için seni arzuladı günlerim. Gözlerinin farkına vardım. Yeşim gibi değerli ve parlak, okyanus yeşili gibi derin ve nasıl binbir çeşit hayat varsa içinde binbir çeşit anlam buldum gözlerinde. Hayat gibi doğa gibi canlı. Dokundum ve kapıldım büyüne. İnanamadım bu düşümün gerçekliğine ;bende öldürdüm beni, seni seviyorum deyince sevginde yeniden doğdum. Şimdi orda yaşıyorum.

Varlığım sensin.
Geleceğim sensin.
Geçmişi başka olan ben çoktan öldü. Geçmişim sensin.
Gecem, gündüzüm ve uykum sensin.
Düşümde , düşüncemde sensin.

Lambanın cini lambasından çıkıp senin sevgine girdi. Nasıl sen bana dokunup o meskenimden çıkardıysan beni, bir başkası gizlendiğim bu sevgine dokunup beni tekrar çıkarıncaya kadar SENinleyim.

Kimsecikler dokunamazsa sevgine bil ki SONSUZUM. BEN HEP SENİNLEYİM.

01 Şubat 2010

Sensiz Yaşanmaz...

Yitik buldum ben seni.
Yitirmiş bir elin ölü parmakları arasında.
-senden ayrılan ölür.-

Yıllarca sıkışmış ve küsmüş sonunda hayata.
O kadar uzun sürmüşki
-Adını sorsam, aşk diyebilirmisin; bilmediğim-
Yalan yanlış varoluşun,
İklimidir sanmışsın. Kabullenemeden,
Açması için gerekli, her tomurcuğun.

------------------------------------------------
Bu gece kalbin,
Neden benden uzakta,
Sanıyor ki bir tuzakta,
Yollarım, çıkmaz.

Bubgece ömrüm,
Bir uçurumun kenarında,
Sonuna geldi sonunda,
Senszi yaşanmaz.

Her günüme doğmadan gözlerin,
Bu hayat çok zor.
Yok güzelim; yanlızlıktan değil.
Sensiz yaşanmaz.

Offf Aşkınsız zor.
Yok, sensiz yaşanmaz.

24 Temmuz 2009

Dilemma

Seni bir uykuya gönderdim,
Benim gözümde şimdi mum ışığı.
Ne çok severdim.
Ne çok ihanet görmüşüm sevmelerden.

Şimdi duaya muhtaç zamanlarım,
Bu dilemma.
Bu şarkı.
Bu yerli yersiz kaçışlarım.

Bir süveydanın peşine dolaşmak bir vücudu.
Baştan, ayağa.
Hani nerde? Elleri yok.
Nerde gözleri? Yok.
Nerde bana koşarak gelecek ayakları.
Söyleyecekleri sözler nerde?
Nerde söz söyleyecek dudakları? Yok.

Aşka bu kadar hasret gitmek haksızlık.
Gecelerin arabeski.
Matem içinde, yıldızları görmek bu şehirde.
Haksızlık.

Umut ekiyorsun, umut çıkıyor biçmeye
Yesem doymam,
Sarılsam ısınmam,
Yoruldum, bir çok zaman geçti ekerken biçerken yaparken yerken.
Gün bitti gece oldu.
Günler bitti ömür oldu.
Yaşlılık çökmeye başladı.
Zaman ne tesirli ilaçmış arkadaş dedik.
Ne büyük yanılgı. Placebo.
Nasılda yan etkiliymiş.
Her yanımız etkilendi.
Yaralar geçti evet.unuttuk bile. Ama kabuklar kaldı.

Umut ektik, umut çıktı.
Yedim doymadım. Giydim ısınmadım.
Sordum söylemedi, sustum sormadı.
Şimdi bir sürü umudum var. Oleyyyy
Eee…
Hani ellerin nerde? Yok.
Nerde gözleri? Yok.
Nerde bana koşarak gelecek ayakları.
Söyleyecekleri sözler nerde?
Nerde söz söyleyecek dudakları? Yok.

Zamparalık. ne güzelsin.
Sevişmek. Ne güzel.
Ve ne kısa.
Ne güzelsin ve ve ve.
İşte güzelsin “ve” diye bir şey yok sonrasında.
Umutlar gibisin yani.
Zamanın yan etkisisin. Hiçsin.
Olmamalısın hayatımda.

Lütfum. Topladım umutlarımı, ektim biçtim.
Seni bekliyoruz.
Hepsini sana vereceğim.
Yesek doymayız belki. Giysek ısınmayız.
Doymazsak sevişiriz. Sevişmelere de doymayız seninle.
Uzun uzun ve daha da uzun.
Giyip ısınamazsak sarılırız ısıtır bizi biz
Bak birlikteyken küçücük “biz”
Koskoca bir cümlesi bir şiirin:
SEN ve BEN.

23 Temmuz 2009

İsterse...

öylesine anlamlı ve zamanı durdurabilir isterse...
isterse bulabilir kayıpları ve ölü dirilebilir ...
isterse istediği olur...
isterse, istediğim.
isterse kul köle,
kölesi olur o isterse ve kölesi vezir.
isterse o küçücük büyüyebilir,
ve büyükken küçücük kalabilir isterse.

tahmin edemez sadece ve şaşırır,
şaşırırsa gözleri büyür. Anlayamaz ama anlatmazsam.
şaşırırsa bir tebessüm eder.
belki kalbi bir an delicesine çarpar.
şaşırdığında isterse dünyalar benim olur.
ama korkarım şaşırtamam şimdilik.
istesemde...

25 Mayıs 2009

Aralık

Olgunlaşmamış bir meyve gibi,
Olgunlasmamış bir hikaye.
Ağzımda ekşi tadı.
Yersin,yakar ya mideni.
Yaktı öylesine acıttı,
En içimde biryerleri.
İlaci yok.

Suretine gizlenmiş onca suret keşfetmişken,
Ve öyle güzellerdi; Seni sen yapan.
Senden de güzel.
İlaci yok.

Sana şiirler yazmak istiyorken,
Aklımdaki cumleler böyle degildi.
Ne yazık
İlacı yok.
İlaç isteyecek halimde.

Gelmeyen sabahlar gelsin diye,
Duaya kapandığım odaların kapı aralığısın.
Uhrevi bir ışıkla yıkanmayı beklerken,
Karanlık ve ugultular sacan.

Ve pencere aralığı.
Hafif ve huzurlu bir esinti beklerken,
Perdelerimi koparan rüzgarlarla boğuşturan.
Ki o perdeler, beni gizleyen en naif yanim.

Aralik gibisin.
Soğuk, ıslak, zor, yazı özleten.
Aralıksın hayatımda,
Kapatmaya gücüm yetmeyen.

Yinede senden sızarak geçmek istedim,
Tüm zamanların, sensiz zamanlarını.
Aralıksan etrafını yık.
Kapanmış kapıların kaçışı ol.

İstedimki "Beni bırakma."